Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Amasya’ya Teşrifleri ile Türkiye Cumhuriyetinin doğum belgesi niteliğinde olan Amasya Genelgesinin ilanının 104. Yıl Dönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen programlarda Valimiz Mustafa Masatlı’nın yanı sıra, Amasya Milletvekilleri Haluk İpek, Hasan Çilez ile Reşat Karagöz, Garnizon Komutanı Tuğg. M. Fatih Ören, Amasya Belediye Başkanı Dr. Bayram Çelik, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, il protokolü, siyasi partilerin yöneticileri ve vatandaşlar yer aldı.

Etkinlikler kapsamında ilk olarak Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 12 Haziran 1919’da Amasya’ya gelişinde halk tarafından karşılandığı Cülustepe’de o tarihi an tiyatro oyuncuları tarafından tekrar canlandırıldı.

Daha sonra Yavuz Selim Meydanındaki Resmi Açılış Töreninde Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenkleri Atatürk Anıtına sunularak, Saygı Duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşımız okunarak, Valilik Özel Defteri imzalandı.

Amasya Belediye Başkanı Dr. Bayram Çelik'in duygu ve düşüncelerini ifade etmesinin ardından protokol üyeleri ve halkımıza hitap eden Valimiz Mustafa Masatlı şunları söyledi: “Değerli Amasyalılar, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün İlimize teşrifleriyle, Cumhuriyetin doğum belgesi Amasya Tamimi’nin yayımlanmasının 104. Yıl Dönümü vesilesiyle düzenlediğimiz “Amasya Uluslararası Atatürk, Kültür ve Sanat Festivali” Açılış Törenine hoş geldiniz diyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bu vesileyle Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum. Anadolu’ya ayak bastığımız günden bugüne kadar, Ülkemizin ve Milletimizin bekası için gözlerini kırpmadan hayatını feda eden tüm Şehitlerimize, Gazilerimize, Kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Milletlerin kaderine tesir etmesi bakımından şehirlerin de ruhu vardır. Amasya bu ruhu en fazla teneffüs ettiğimiz şehirlerden birisidir. Kadim bir şehir olan Amasya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Milletimizin Anadolu’yu yurt edinmesi sürecinde mihenk taşı olmuştur.

Fetret Devri olarak bilinen dağılma sürecinde, Osmanlı birliğini sağlamaya çalışan ve bunda da başarılı olan Sultan Çelebi Mehmet, bu mücadele yıllarında kendisine Amasya’yı merkez edinmiştir.

Amasya, Milletimizin tarihinde önemli bir yer tutan, Milli Mücadele sürecinin de simge şehri olmuştur. Milli Kurtuluş Savaşını başlatmak üzere önce Samsun’a, ardından Amasya’ya gelen Mustafa Kemal, Amasya halkı tarafından içten ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştır.

Karşılamada, Amasya Müftüsü Hacı Hafız Tevfik Efendi’nin, “Paşam, bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun.” hitabı, Milli Mücadelede inanç ve kararlılığın bariz bir göstergesi; vatan savunması için canını ortaya koyan bir yiğit çıktığında, Türk Halkının onun etrafında nasıl birlik olduğunun, gözünü kırpmadan nasıl peşinden gittiğinin de en somut örneğidir.

Cumhuriyetimizin Doğum Belgesi olarak adlandırdığımız Amasya Tamimi, bu birliğimizin önemli simgelerinden biridir. 22 Haziran 1919’da yayımlanan Amasya Tamimi’nde; vatanın bütünlüğünün, milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu vurgulanarak, milletin ahvalini ve davranışını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için, her türlü etkiden ve denetimden uzak, milli bir kurulun varlığının çok gerekli olduğu belirtilmiş ve Sivas’ta bir kongrenin tez elden toplanması da kararlaştırılmıştır.

Amasya Tamimi, aynı zamanda Kuvay-i Milliye hareketinin, yurt genelinde yayılmasını sağlayan çalışmaların başlangıcı ve milli egemenliğe dayalı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel belgesidir.

Dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele hareketini halka mal ettiği yer Amasya, ulusal kurtuluşa, TBMM’nin kurulmasına ve cumhuriyetin ilanına giden yolun başlangıç noktası da Amasya Tamimi’dir.

Amasya, bu yönüyle ATATÜRK’ün de dediği gibi, “İnkılap ve Cumhuriyet tarihinde daima ehemmiyetini muhafaza edecek bir mevkii ihraz eylemiştir.” Bu önemli tarihi olaya ev sahipliği yapmak, Amasyalılar için de ayrıca bir gurur vesilesidir.

Mustafa Kemal Atatürk Amasya’da kaldığı süre içerisinde; Samsun ve Amasya’dan başlayarak, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile yurt geneline yayılan Kuvay-i Milliye hareketinin ve kurtuluş mücadelesinin plan ve programlarını yapmış, bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesi olarak kabul edilen, Amasya Tamimi’ni yayımlayarak yurt genelindeki bütün vatandaşlarımızın düşmanla mücadelesinde, olağanüstü bir heves ve heyecan kazanmasını sağlamıştır.

İşte bu mücadelenin ardından kurulan ve 100. yıl dönümüne ulaşmanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti, karşılaştığı birçok zorluğu, milletiyle bütünleşerek ve büyük fedakârlıklar göstererek göğüslemiş, bugün dünyada ve bölgesinde söz sahibi olan, güçlü bir devlet olarak varlığını sürdürmeye ve hızla gelişmeye devam etmektedir.

Emperyalist güçlerin maşası olan FETÖ tarafından, Ülkemizi yok etme amacıyla gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimi, akabinde yaşadığımız siyasi ve ekonomik saldırılar ve Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de yaşanan gelişmeler, bize bundan 100 yıl önce olduğu gibi bir varoluş mücadelesini anımsatmaktadır.

Bu vesile ile ifade etmek isterim ki, gücünü ve aklını bu milletin dinamiklerinden almayan, bu milletin ferasetine güvenmeyen, kalbini, vicdanını ve imanını başkalarına kiralayan ve kendilerine emanet edilen kamusal olanakları milletine karşı kullanan odak ve yapılar, her zaman kaybetmeye mahkûm olmuşlardır.

100 yıl önce istiklalinden ve istikbalinden ödün vermeyeceğini tüm cihana, en güçlü şekilde haykıran bu Aziz Millet, son yıllarda yaşadığı bu zorlukları, yine Devletine ve iradesine sahip çıkma kararlılığı sonucu geri püskürterek, bütün dünyaya çok önemli ve net mesajlar vermiştir.

Cumhuriyetimiz, demokrasimiz, güçlü ekonomimiz, yaptıklarımız ve yapabileceklerimiz, dostlarımıza güven ve övünç kaynağı olurken,  Milletimize düşmanlık hisleri besleyen karanlık güçleri ve vatan hainlerini ise korku ve telaşa düşürmektedir.

Yaşadığımız bu kritik coğrafyadaki mevcut tüm olumsuzluklara rağmen;  ortak tarih, ortak kader ve amaç birliği ilkelerine dayanan temeller üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz sayesinde, bu topraklar üzerinde yaşayan tüm vatandaşlarımız, tasada ve sevinçte bir ve bütün olmada, ocağını ve aşını paylaşmada ne kadar kardeş olduğunu ortaya koymaktadır.

Dahası, büyük bir millet ve devlet olmanın gereği olarak Ülkemiz, dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumlara sahip çıkarak zalimin karşısında olmaya, yakın bölgesine ve ötesine barış, adalet ve refahı yaymaya çalışmaktadır. Bizler de devletimizin bekası, Milletimizin refahı için çalışmaya, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışmaya, evrensel insani değerlerin savunulmasına öncülük etmeye ve vatan hainlerinin karşısında olmaya, her zamankinden daha fazla azimli ve kararlıyız.

Sevgili Amasyalılar;

Bu noktada bizlere, bilhassa geleceğimizin mimarı olacak gençlerimize düşen görev tarihimizden aldığımız özgüven ile geçmişimizden ve geleneklerimizden kopmadan, ama günümüzün gereklerini de yerine getirerek, güçlü ve kararlı adımlarla her alanda azimle çalışmak ve ecdadımıza layık bireyler olduğumuzu ispatlamaktır. Gençliğimizin de bunu başarabilecek güce ve bilinç düzeyine sahip olduğuna yürekten inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle Amasya Tamimi’nin 104. Yıl Dönümünde, Ülkemizin kurtuluşu için mücadele etmiş, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, Şehitlerimizi ve Gazilerimizi tekrar rahmet ve hürmetle yâd ediyorum. Onların bizlere emanet ettiği Ülkemizi dünya devletleri arasında hak ettiği noktaya ulaştırabilmek, onlara olan gönül borcumuzdur.

Bu kapsamda bizlere ve gelecek nesillere düşen görev, geçmişimizden ve geleneklerimizden kopmadan, Ülkemiz için öngörülen 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda; güçlü ve kararlı adımlarla bilimde, sanatta, edebiyatta, sporda ve her alanda azimle çalışmak ve ecdadımıza layık bireyler olduğumuzu ispatlamaktır. Bu düşüncelerle tüm Amasyalıların Onur Gününü kutluyor, sizleri sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”

Valimiz Mustafa Masatlı’nın hitabından sonra Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 12 Haziran 1919’da Amasya’ya geliş süreci ve Amasya halkının Gazi’ye verdiği desteği hatırlatan bir tiyatro gösterisi sahnelendi.