BÜYÜK MÜCADELELER, ZORLUKLAR VE FEDAKARLIKLAR NETİCESİNDE KURULAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 95. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLUYORUZ
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarının milletimizle omuz omuza yürüttüğü mücadelenin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 95. yaşını kutluyor.
Bu anlamlı günün yıl dönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları Yavuz Selim Meydanı’nda yapıldı. Burada yapılan kutlamalara Valimiz Dr. Osman Varol ile eşi Funda Varol Hanımefendi, 15. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Nihat Ergün ile eşi Sibel Ergün, Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, protokol üyeleri, gaziler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Buradaki törende ilk olarak Valimiz Dr. Osman Varol, 15. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Nihat Ergün ve Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir törene katılanların bayramlarını kutladılar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajının okunmasının ardından günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Valimiz şunları kaydetti:
"Değerli Amasyalılar, çok kıymetli çalışma arkadaşlarım, eğitim camiasının değerli mensupları, cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz sevgili öğrenciler, kıymetli gençlerimiz, hanımefendiler ve beyefendiler; bugün yüce Türk Milletinin bu topraklarda yaşayan istisnasız her ferdinin, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kenetlenerek, vatan topraklarını kurtarmak için verdiği bir ölüm kalım mücadelesi; bir onur, haysiyet ve namus kavgası neticesinde zaferle taçlanan “Kurtuluş Savaşı” sonucunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. kuruluş yıl dönümünü, bu kutlu kuruluşun tüm dünyaya ilan edildiği günün 95. yılını kutluyoruz.
Biliyoruz ki, her 29 Ekim, el ele vermenin, kenetlenmenin, bağımsız ve onurlu yaşama azmimizi tazelemenin ve geleceğe güvenle bakabilmenin bayramıdır. Cumhuriyet, Türk milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca gerçekleştirdiği en büyük atılımlardan birisidir ve getirdiği çağdaş açılımlarla Türk insanının önünü açmış ve ufkunu genişletmiştir. Cumhuriyetimizin kurumları, bilimde, eğitimde, kültürde, sanatta, ekonomide, sosyal yaşamda ve askeri alanda var olan tüm kazanımlarımızın ve değerlerimizin, çağdaş uygarlık düzeyine erişmek adına attığımız her adımın, aldığımız her yolun şaşmaz güvencesi olmuştur.
Cumhuriyetimizin kuruluş süreci gerek dünya tarihinin gerekse milli tarihimizin kaydettiği en büyük ve en şanlı mücadelelere sahne olmuştur. Bu mücadele, toplum olarak yanmış, yıkılmış, istila edilmiş bir coğrafya üzerinde yeniden dirilişimizin mücadelesidir. Türk milleti, en ağır koşullarda bile, yaşamasının yalnızca hür ve bağımsız Türk devleti ile mümkün olacağına olan inancını ortaya koymuş ve bu inancı mucizevi bir mücadeleye dönüştürmüştür.
Bu anlamlı günde Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun kahraman silah arkadaşlarını, kanlarıyla bu toprakları bize vatan yapan ve daha dün yaşadığımız gibi bizlere her an canlarıyla, kanlarıyla hizmet eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.
Siz sevgili Amasyalıların ve aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Değerli Amasyalılar,
Hepinizin bildiği, haklı gururunu yaşadığımız, 22 Haziran 1919’da İlimizde yazılan, yayımlanan, Millî Mücadele’yi başlatan ve onun temel ruhunu oluşturan Amasya Tamimi; millî mücadele çabalarına hemen herkesin kuşkuyla baktığı başlangıç günlerinde, Türk insanının milli hâkimiyet ruhunu ilk defa dile getirmesi bakımından tarihi önem taşımaktadır. “Cumhuriyetin Doğum Belgesi” olan Amasya Tamimi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. Mustafa Kemal’in Amasya Tamiminde çok yerinde bir biçimde ifade ettiği şekilde “Milletin İstiklalini, yine Milletim azim ve kararı kurtarmıştır” ve sonrasında “Egemenlik, Kayıtsız, Şartsız Milletindir” ilkesi doğrultusunda, her türlü yönetim yetkisinin kaynağını milletten alan, tüm bireyleri eşit statüde gören Cumhuriyet, yönetim şeklimiz olarak belirlenmiştir.
Türk Milleti’nin olmadığı bir dünya hedefleyen küresel güçlerin emelleri, Atatürk’ün halkımızdan destek alarak gösterdiği yönetim, üstün muhakeme gücü ve stratejik hamleleri ile son bulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile noktalanmıştır.
Anayasal bir demokrasi olan Türkiye Cumhuriyeti, temel niteliklerini, hedeflerini, prensiplerini, sistemini koruyarak özgür ve etkili bir ülke olarak yoluna güvenle devam etmektedir. Nitekim Büyük Önder’in gösterdiği hedef doğrultusunda “çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak isteyen” ülkemiz, cumhuriyetle demokrasiyi birleştirmiş, haklar ve hürriyetler temelinde vatandaşlarının barış, huzur ve refah içinde yaşayacakları şartları inşa etme yolunda dev adımlar atmıştır. İstiklal Savaşı’ndan harap bir vaziyette çıkan Türkiye, bugün güçlü ekonomisi, dinamik nüfusu, insan haklarına dayalı yönetim anlayışı ile demokratik bir hukuk devleti olarak bölgesinde ve dünyada saygın bir ülke haline gelmiştir.
İçinde bulunduğumuz bu bilgi çağında, ülkemizin kalkınmasının, modern çağın gerektirdiği şekilde eğitilmiş ve tüm dünyadaki eşdeğerleriyle her alanda rekabet edebilecek insan gücüyle olacağının hepimiz bilincindeyiz. Ancak şunu unutmamalıyız ki, milli-manevi değerlerinin farkında olmayan, değerlerine yabancılaşmış, kendi kimliğinin ne ifade ettiğini bilmeyen ve de sahip olduğu bu değerleri küçümseyen, yani gaflet içinde olanların Dünya Milletleri içerisindeki varlıklarını anlamlandırmaları ve kendilerine yeni kurulan dünyada yer bulmaları mümkün olmayacaktır.
Kıymetli Vatandaşlarımız,
Cumhuriyetimiz kurulduğu günden beri nice zor günlerden geçmiş, nice sıkıntılar yaşamıştır. Bunlardan en sonuncusu 15 Temmuz gecesi yaşadığımız hain darbe girişimidir. Ettikleri vatana bağlılık yeminine ihanet eden bir grup asker-sivil kamu görevlisi ve onların kamu dışındaki işbirlikçileri, efendilerinden aldıkları talimatlarla milli iradeyi yok etmek istediler. Milletin Meclisi, milletin kurumları kendi uçakları, kendi tankları ile vuruldu. Silahsız sivil insanlar acımasızca katledildi. Hain darbe planı en ince teferruatına kadar hesap edilmişti. Ancak hesap edemedikleri tek şey Türk milletinin milli iradeye ve Cumhuriyetine sahip çıkmaktaki azim ve kararıydı.
Kahraman Türk Milleti, Kurtuluş Savaşında dünyada ilk kez emperyalist güçlere karşı milli bir mücadele ile bağımsızlığını kazanma başarısını göstererek yaptığı gibi, yine dünya tarihinde ilk kez bu menfur ve hain darbe girişimine karşı milli bir halk duruşuyla destansı bir zafer elde ederek bir kez daha tüm mazlum milletlere örnek teşkil etmiştir. Bu uğurda 251 şehit verirken, 2193 de gazimiz oldu. Şimdi geldiğimiz nokta itibarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisindeki hainleri temizleyerek bu süreçten daha da güçlenerek çıkmıştır.
Sevgili Gençler,
Gençlik her millet için önemli bir kuvvettir. Bilinçli ve sorumluluk sahibi bir gençlik, bir milletin umududur. Aydın, milli ve manevi değerlerini koruyan, ileri görüşlü genç bir neslin yetişmesi, sahip olduğumuz şanlı tarihle birleştirildiğinde, Türkiye’mizi yalnızca ileri toplumlar seviyesine ulaştırmakla kalmayacak, oldukça geniş gönül coğrafyamızda bizi pek çok ülkeye önderlik yapabilecek konuma getirecektir.
Sizlerin de Cumhuriyet Genci olmanın sorumluluğuyla, kendinizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamanız, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek hiçbir olumsuzluğa fırsat vermemeniz ve tuzak içinde tuzaklar barındıran hain emellere alet olmamanız büyük önem arz etmektedir.
İçinde yer aldığı coğrafya ve sahip olduğu tarihi miras Türk Milleti'nin üzerine çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Türk gençliğine çok güvenen ve bunu her fırsatta vurgulayan Atatürk, Cumhuriyeti koruma görevini de bu nedenle siz gençlere vermiştir. Atatürk’ün çizdiği yolda, milli ve manevi değerlerine bağlı, dürüst, vicdanlı, akılcı, ileri görüşlü Türk gençleri olarak, çalışmalarınız, duyarlılığınız ve kararlılığınızla sizlere duyulan büyük güvene layık olacağınıza, yaktığı aydınlanma ışığını, nesilden nesillere aktararak taşıyacağınıza yürekten inanıyoruz. Heyecanınızı, bu millete, bu ülkeye olan hizmet etme şevk ve ideallerinizi asla yitirmeyiniz. Zira Türkiye Cumhuriyeti idealist gençlerin omuzlarında ilelebet payidar kalacaktır.
Değerli öğretmen arkadaşlarım,
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk “Öğretmenler, Cumhuriyet sizden ilmen fennen ve bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister, yeni nesilleri bu evsaf ve kabiliyette yetiştirmek sizin en büyük ödev ve sorumluluğunuzdur!” diyerek büyük fedakârlıklarla kurulan Cumhuriyetimizin bekasında ve istikbalinde size büyük bir sorumluk yüklemiştir.
Bilginin en önemli güç olduğu çağımızda, bilimin aydınlatıcı ışığı altında fikri hür, vicdanı hür, erdemli, milli ve manevi değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek şiarı ile gelecek nesilleri şekillendiriniz. Ancak bu şekilde Cumhuriyetimizin nice yıl dönümleri huzur ve mutluluk içinde kutlanacaktır.
Kıymetli Vatandaşlarımız,
Türk Milleti Cumhuriyetle huzurlu ve mutludur. Genç Cumhuriyetimizin bugün bizleri ulaştırdığı nokta kıvanç vericidir. Yine de elde ettiğimiz başarılarla yetinmemeli, her zaman çok ihtiyaç duyduğumuz milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeli, hep beraber el ele vererek kenetlenmeli, bölünmez bütünlüğümüze ve Cumhuriyetimizin bize kazandırdığı değerlere sahip çıkmalıyız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği ve dirliğine karşı gaflet, dalalet içinde bulunanlar ve iş birliği yapanlar şunu çok iyi bilmelidirler ki, Cumhuriyeti ve milleti savunma zorunluluğu karşısında, Çanakkale’de, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da İzmir yollarında, Kıbrıs’ta, 15 Temmuz gecesi tüm yurtta ve halen terörle mücadelede tüm milletimizle birlikte göstermiş olduğumuz tereddütsüz mücadeleyi her gerektiğinde tekrarlamaktan kaçınmayacağız.
Mukaddes vatanımızın birliği ve bütünlüğü uğruna verilen kurtuluş mücadelesinin taçlanarak Cumhuriyetimizin kurulduğu bu çok anlamlı günün yıldönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını ve kanları ile bu toprakları vatan yapan ve halen, her geçen gün bu fedakârlığı göstermeye devam ederek şehadete koşan tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha milletçe sonsuz şükran ve rahmetle anıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm Amasyalılara sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler diliyorum.
Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun."
Valimizin konuşmasının ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu ve folklor gösterisi sergilendi. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları okulların, askeri birliklerin, polis teşkilatının ve ilimizde faaliyet gösteren çeşitli kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının resmigeçit töreninin ardından sona erdi.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
